Başına buyruk, asi ve yenilikçi ruhuyla her zaman etkileyici işlere imza atan İngiliz moda tasarımcısı Lee Alexander McQueen, gerçekleştirdiği sansasyonel defileleriyle moda tarihinde unutulmaz bir yere sahiptir. Tasarımlarında romantik hayallerini zorlu hayatının gerçekleriyle harmanlayan ünlü modacı, her koleksiyonunda topluma güçlü mesajlar vermeyi de başardı.
Henüz genç yaşlardayken dört kez İngiltere’nin en başarılı tasarımcısı ödülüne layık görülmesi sıra dışı yeteneğini ve işine olan tutkusunu kanıtlar niteliktedir. Dilersen gel, bu ünlü ismin 41 yıllık ömrüne sığdırdığı başarılarla dolu hayat hikâyesini daha yakından inceleyelim.
Moda Dünyasının Asi Ruhu: Alexander McQueen Kimdir?
1969 yılında Londra’nın Lewisham bölgesinde işçi sınıfı bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Alexander McQueen henüz küçük yaşlardayken modaya ve sanata olan ilgisini keşfeder. Çocukluk yıllarında ablasına evdeki tüllerden, yastık kılıflarından ve yorganlardan kıyafetler tasarlayan ünlü modacı 16 yaşına geldiğinde okulu bırakarak kariyerine odaklanmaya karar verir. Ardından Londra’nın erkeklere yönelik terzilik ürünleriyle ünlü caddesi Savile Row’da yer alan Anderson & Sheppard’da çırak olarak çalışmaya başlar. Bu süreçte Mihail Gorbaçov ve Prens Charles gibi önemli isimlere takım elbiseler diker.
McQueen 20’li yaşlarına geldiğinde Milano’ya tek yönlü bir bilet alarak ünlü İtalyan tasarımcı Romeo Gigli’nin yanına gider ve onunla çalışmaya başlar. Stajyerlik yılları boyunca dikim teknikleri ve kalıp alma gibi terzilik konularında kendini kusursuz şekilde yetiştirir. Bu dönemde gelecekte sektörde iz bırakacak özgün tarzını da şekillendirmeye başlar.
Edindiği tecrübelerle inanılmaz bir donanım kazanarak Londra’ya dönen McQueen, Central Saint Martins Sanat ve Tasarım Koleji’nde yüksek lisans eğitimine başlar. Sergilediği final projesiyle büyük yankı uyandıran modacı, birçok dergide boy göstermeyi de başarır. Ünlü dergi editörü Isabella Blow da McQueen’in mezuniyet defilesindeki tüm koleksiyonunu satın alarak onun yeteneğini destekler. Bu başarısı kariyerinde âdeta bir dönüm noktası olur.
İlk Kişisel Defilesi
1995 yılında ilk kişisel defilesini düzenleyen McQueen, Highland Rape adlı koleksiyonunda yer alan İskoç tarihindeki acı dolu saldırıları ve tecavüz olaylarını yansıtan cüretkâr tasarımlarıyla dikkat çekmeyi başarır. Dikenli tellerle çevrili bir podyumda yırtık korsajlarla, dantellerle, ekose desenli giysilerle yürüyen mankenlerin oluşturduğu sarsıcı görseller âdeta bir devrim niteliğindeydi.
1996 yılında Yılın İngiliz Tasarımcısı seçilen McQueen, aynı yıl Givenchy adlı haute couture markasının baş tasarımcısı olarak çalışmaya başlar. Givenchy için tasarladığı koleksiyonlarında geleneksel haute couture anlayışına sadık kalırken aykırı tarzını da yansıttığı tasarımlarıyla markaya yepyeni bir soluk getirir.
Kariyerinin devam eden yıllarıysa şu şekildedir:
- 1997, 2001 ve 2003 yıllarında da moda dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Yılın İngiliz Tasarımcısı Ödülü’nü kazanır.
- Sahip olduğu vizyon sayesinde 1997 yılında İzlandalı müzisyen Björk’ün Alarm Call adlı videosunun sanat yönetmenliğini yapar.
- 1999 yılında kendine ait ilk butiğini açar.
- 2001 yılında Kraliçe II. Elizabeth tarafından İngiliz İmparatorluğu Nişanı ile onurlandırılır.
- 2003 yılında Council of Fashion Designers of America tarafından Uluslararası Tasarımcı Ödülü’ne layık görülür.
- 2006 yılında McQ ismini taşıyan daha uygun fiyatlı bir hazır giyim serisi yaratır.
Yenilikçi Vizyonu: Sürrealizmin ve Fütürizmin İzleri
Yenilikçi yaklaşımıyla, cesur ve teatral tasarımlarıyla tanınan McQueen, modayı bir sanat formu olarak gördü. Doğadan, sanattan ve tarihten ilham alan ünlü modacı, koleksiyonlarında fütüristik bir vizyon sunarak da modanın sınırlarını zorladı. Özellikle 2009 yılında Paris’te sergilenen Plato’s Atlantis adlı koleksiyonu, İsviçreli sanatçı H.R. Giger’dan aldığı ilhamı yansıtır nitelikteydi. Sürrealizm ve fütürizm gibi sanat akımlarının izlerine rastlanan koleksiyonunda Giger’ın Alien adlı film için geliştirdiği Xenomorph adlı karakterden ilham alan ayakkabılar, hem insan iskeletine benzeyen hem deniz canlılarını andıran tasarımlar yer alıyordu.
Çığır Açan Alexander MxQueen Defileleri
Alexander McQueen tasarımcı olmasının yanı sıra aynı zamanda bir sanatçı ve vizyoner olarak da anılırdı. Modayı her zaman bir anlatı aracı olarak kullandı, defilelerini dramatik ve sinematik sahnelerle dolu birer sanat performansına çevirirdi.
Günümüzde hâlâ moda tarihinin en ikonik anları kabul edilen defilelerini daha yakından inceleyelim:
- 1999 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda modayı ve teknoloji birleştiren McQueen, podyumdaki modellere eşlik eden iki beyaz robotla seyircilerini hayrete düşürdü. Defilenin sonundaysa dönemin ünlü modellerinden Shalom Harlow’un giydiği bembeyaz elbise, bu robotlar tarafından siyah ve sarı sprey boyalarla boyanarak âdeta bir tuvale dönüştürüldü.
- Widows of Culloden isimli 2006 Sonbahar/Kış koleksiyonu defilesindeyse hologram teknolojisini kullandı. Paris’te gerçekleşen defile esnasında podyumun ortasındaki cam piramidin içerisine gerçek boyutlarda yansıtılan ünlü İngiliz model Kate Moss’un 3D hologramı büyük ses getirdi. Uzun ve kabarık bir şifon elbise içerisindeki Kate Moss hologramı, sergilediği zarif dansıyla defileyi bir sanat performansına dönüştürdü. Bu defile, ünlü ismin devrim niteliği taşıyan bir başka projesi olarak hafızalara kazındı.
Kırmızı Halıdaki İzleri
Alexander Mcqueen birçok ünlü ismi de kırmızı halı için hazırladı. Ünlülerin hafızalarda yer edinen eşsiz görünümlerinden birkaçı şu şekildedir:
Sarah Jessica Parker 2006 yılında Met Gala’ya Alexander McQueen ile birlikte katıldı ve onun tasarladığı tek omuzlu, ekoseli bir elbise giydi. Gwyneth Paltrow, 2008 yılında Iron Man filminin galasına McQueen’in tasarladığı şık bir mini elbiseyle katıldı. 2010 yılında trajik bir şekilde hayata veda eden modacının vizyonu ve sanata olan tutkusu hâlâ birçok insana ilham vermeye devam ediyor. Gucci Group tarafından satın alınan kişisel markası, günümüzde McQueen’in sağ kolu olarak bilinen Sarah Burton’ın yaratıcı liderliğinde devam ettiriliyor.
İlgini çekebilir: Ezber Bozan Moda Mimarları: Issey Miyake